24 Aralık 2015 Perşembe

bir sarhoşluk hikayesi

bi şey parlıyor, nereden geliyor bu ışık? soğuk bi his var boğazımda. bira içiyormuşum. şişeler parlıyormuş. 1,2,8.. karıştırdım. sayamıyorum, odaklanamıyorum yine.
yine aklımdasın, müzik sesi geliyor bir yerlerden, huzursuzum. biri konuşuyor benimle, ben bu telefonu ne zaman açtım?
özlediğimi hissediyorum, uzun zamandır ilk defa bir duygu hissedebiliyorum. duygularımı hissedemiyordum, demek ki kaybetmemişim. hiç değilse  özlemeyi kaybetmemişim.
sevgiyi elimden neden aldınız? sarılabiliyordum oysaki. ben sana sarılabiliyordum, kitaplarıma sarılabiliyordum.  kendime zarar vermiyordum, bana ne yaptınız?
neden gittiniz? gitmeyeceğim demiştiniz. siz, bayım. kalacağınıza söz vermiştiniz, bırakmayacağınızı söylemiştiniz. siz, bayım. ellerimi tutmuştunuz. bırakmayacakmış gibi de değildi, bırakmamak için olduğunu söylemiştiniz.
bağışıklık kazandığımı düşünmüştüm sesinize.  kendi canımı bile yakamaz olmuştum. kahve edebiyatını seviyorum ben,kahvenizi nasıl acıttınız?
şişeler.. 1,2,8.. karıştırdım. sayamıyorum, odaklanamıyorum yine.
acıttınız, bayım.
elimde şişeler, kahvemi yudumlarken aklımda yine aynı soru.
"ben yine ölmeyi nasıl başardım?"

2 Haziran 2015 Salı

Siyah kan, beyaz süt

Yazıyorum, yine. Ben geldim, yine. Kan kırmızı mıymış? Gözlerim rengarenk görüyor. Baktığımda bazen mavi görüyorum gözlerini, huzur gibi. Bazen ela oluyor, bana çok tanıdık geldi. Bazen kahverengi oluyor, kahve kokuyor. Bakışlarında denizi görüyorum bazen, bana huzur verir deniz... Bazen toprak oluyor o bakışlarda, ağaçlar oluyor. Aşk görüyorum bazen, bazen kaygı. Bir şeyi çok merak ediyorum. Gözlerin gerçekten ne renk? Beni sevecek kadar mor mu acaba? Ben mor rengi çok severim...
Biliyor musun, bir oyuncak bebeğim vardı, çok severdim. Fareler aldı onu benden. Ben sevdiklerimi unutamam da, onu da çok sevmiştim. Seni seversem, unutamam. Beni bırakmayacağını bilsem, seni de çok sevebilirim, görüyorsun ya oyuncak bebeğim bile beni bırakıp gitti.
Hiç bırakmayacakMIŞ GİBİ değil, hiç bırakıp gitmemek için beni sever misin? Bunu yapabilir misin? 70 yaşında bile bana aşık kalabilir misin? Küçük şeylere benden çok değer verip beni üzer misin acaba? Hayallerimi elimden alıp gider misin yoksa?
Benim sarılmaya ihtiyacım var. Kahveye, sigaraya, sana. Yaraya ihtiyacım yok, ruhumda onlardan yeterince var. Yaralarımı sarmana gerek yok, hep güçlü oldum zaten. Onu yapabilirim. Beni çok sever misin? Vazo kırıldı diye çocuğa kızan o garip insanlar gibi olmadım hiçbir zaman. Hep çocuğa bişey oldu mu diye endişelenen insanlardan oldum. Vazo kırılsın, kalp kırılmasın istedim. Cam kırıldı diye çocukların topunu hiçbir zaman kesmedim ben. O küçücük yüreklerinde, kırılan camın onlardan daha değerli olduğunu düşünüp saçma bir hüzün olsun istemedim.
Beni gerçekten sevebilir misin? İntikam peşinde koşmadım hiç. Kimseye kötülük yapmadım. Bana benim iyiliğimi düşündüğünü söyleyip beni kırmaktan çekinmeyerek, bana en büyük kötülüğü yapan sen mi olacaksın yoksa? Küçük bir kız çocuğu oluyorum çoğu zaman, o kadar saf temiz hayallerim var. Empati yapabilir misin? En değerli şeyin ben olabilir miyim?
Nasıl bir tipin var umrumda değil. Boynundan aşağı felç de inse, ben seni bırakıp gitmem. Beni bu kadar sevecek misin? Seviyorum demekle sevgi gösterilmiyor, bunu anlayabilecek misin?
Her şeyim olabilir misin?
Süt kırmızıdır, kan siyah. Benim hayallerim bembeyaz. Hayallerimi alıp, beni grilerde terk edecek misin?

Beni sevecek misin? Beni seveceksen gel, ruhumla tanış.
Çünkü ben, seni seviyorum. Ah.. Bunu söylemek ne kadar huzur verici. Bu da kim? Bu ayna nereden çıktı? O aynadaki neden çığlık atıyor?

Ben yine ölmeyi nasıl başardım?